Vakanüvisiniz hakir soruyor: Kadına şiddet? Evet, ihanet. Peki buna İstanbul’da mukavemet?
Türkiye’de birçok gazetede, internet gazetesinde ve dergide Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde dünyanın dört bir yanında kadınların meydanlara ve sokaklara çıktığı haberi vardı. Sabah, Akşam ve Yeni Şafak gazetelerinin 1. sayfa haberine göre Türkiye’nin 'dört bir yanındaki' kadınlar da, kadına karşı şiddete karşı sokaktaydı.
Ama bir yer, İstanbul hariç! En az 8 milyon kadının ve kız çocuğunun yaşadığı İstanbul’da kadınların yürüyüşüne izin verilmedi. İstanbul, Türkiye’nin 'dört bir yanı'nda yer almıyordu. Sabah, Akşam ve Yeni Şafak’ta yer almayan bu haber Bianet, Cumhuriyet ve DW Türkçe vb kaynaklarda vardı: İstanbul’da 25 Kasım yürüyüşü yapılamamıştı! Yapılamamıştı çünkü polis İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolları barikatlarla kapatmış, meydanı ablukaya almış, yürümek isteyen kadınlara da kalkanlarla, gazla müdahale etmişti.
Sabah, Akşam ve Yeni Şafak’a göre AKP Kadın Kolları '#TuruncuÇizgimiz' kampanyası ile çeşitli illerde eşzamanlı yürüyüşler düzenledi. Ama en az bir yer, İstanbul, 'turuncu çizgi dışı' kaldı. Milyonlarca kadının yaşadığı bu en kalabalık şehirde kadınların yürüyüşüne izin verilmedi. Yürüyüş başka bazı illerde düzenlenmişti anlaşılan. Hangi illerde düzenlendiği, 'turuncu çizgi'nin nerede başlayıp nerede bittiği, bu gazetelerin haberlerinde yoktu.
Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan’ın Twitter hesabından “Şiddet her türü insanlık suçudur” paylaşımı ile kadınlara destek verdiğini yazan Akşam, İstanbul’da kadınlara polisin müdahale ettiğini, bazı kadınların fenalaştığını yazmadı. Bianet’in haberine göre ise, Kadıköy ve Taksim yürüyüşlerinin Valilik tarafından yasaklandığı göstericilere bildirilmişti.
Bütün medyada İçişleri Bakanı’nın 25 Kasım mesajı da yayınlandı. Mesajda İstanbul’daki gösterilerin yasaklandığına (ya da neden yasaklandığına) değinilmedi ama AKP dönemi icraatına yer verildi. Şiddetten kaynaklanan kadın ölümlerinin son bir yıl içinde yüzde 22 azaldığı belirtildi. Bianet’e göre azalmanın oranı % 9.1 idi. BBC Türkçe ise İHD kadın Komisyonu raporuna dayanarak son 6 yılda kadına yönelik şiddetin arttığını bildirdi, ama Bakanın azalma müjdesine değinmedi.
Sabah, Akşam ve Yeni Şafak’ın haberinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın aynı konuda Twitter hesabından paylaştığı mesajı da vardı. Burada Emine Erdoğan’ın 'insanlık suçu' tespitiyle neredeyse aynı derecede güçlü bir saptama dile getiriliyordu: İhanet! “Kadına şiddet, insanlığa ihanettir.” Bakan, bu ihaneti ve insanlık suçunu protesto etmek için sokaklara dökülen İstanbul kadınlarına İstanbul’da neden gaz sıkıldığı konusunda açıklama yapmadı..
DW Türkçe’de kadın ve şiddet konusunun bir başka yönünü ele alan bir haberde de ülkedeki kadın sığınmaevlerinin durumu anlatılıyordu: Türkiye’deki sığınmaevleri mevcut yatak kapasitesi yüzde 54 oranında eksikti. Ayrıca, bunlara 'sığınmaevi' yerine uluslararası sözleşmelere aykırı olarak 'konukevi' denmesinin şiddete tolerans yarattığı, bu evlere sığınan kadınların para ve telefonlarına el konması, giriş-çıkış saatlerine kısıt ve yasaklar getirilmesi, eşya aramaları yapılması gibi uygulamalarının 'konuk'luk kavramıyla pek bağdaşmadığı belirtiliyordu. (Sabah, Akşam,Y. Şafak gazetelerinde bu konularda da bir bilgi yoktu.)
***
Vakanüvisiniz hakir soruyor: Kadına şiddet? Evet, ihanet. Peki buna İstanbul’da mukavemet?
Sonra Bedri Rahmi’nin dizelerini ödünç alarak kendi cevap veriyor:
“...Aferin oğlum Ahmet
Sen bu yolda devam et.”
Vakanüvis ÖM